Seçilmiş Başkan Donald Trump, ABD Bitcoin stratejik rezervi oluşturma planlarını resmen doğruladı. Bu, kampanyasının son birkaç ayında üzerinde düşündüğü bir karar olarak dikkat çekiyor.
Bu açıklama, Bitcoin’in fiyatının 100.000 doları aşarak yeniden seçilmesinin ardından oluşan iyimserlik dalgasıyla hızla yükselmesiyle birlikte geldi.
Bu sırada, Trump’ın dost mu düşman mı olduğu tartışılan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin liderliğindeki Rusya, kendi Bitcoin rezerv stratejisini araştırıyor. Bu durum, yaklaşan bir “kripto soğuk savaşı” korkularını artırıyor. Tehlikede olan şey ise küresel ekonomik üstünlük ve paranın geleceği.
Geçtiğimiz hafta New York Borsası’nda konuşan Trump, şunları söyledi:
“Kriptoyla ilgili harika bir şey yapacağız çünkü Çin ya da başka herhangi birinin bizden önde olmasını istemiyoruz… Ancak diğerleri buna yöneliyor ve biz önde olmak istiyoruz.”
Trump’a, bunun ABD petrol stoklarına benzer bir rezerv oluşturmak anlamına gelip gelmediği sorulduğunda ise, “Evet, sanırım öyle. Bu hala aklımda olan bir şey,” yanıtını verdi.
Rusya’nın kripto hedefleri ısınıyor
Rusya, Bitcoin rezerv yarışına katılma niyetini göstermek için vakit kaybetmedi. Batı’dan gelen ekonomik yaptırımlar ve döviz rezervlerinin dondurulmasıyla karşı karşıya kalan Putin, Bitcoin’i geleneksel finansal sistemlere güçlü bir alternatif olarak açıkça övdü.
Bunun nedeni açık: Bitcoin, ABD doları tarafından domine edilen küresel finansal düzeni atlatmanın bir yolunu sunuyor. Eğer Rusya başarılı olursa, mevcut ekonomik dengeyi alt üst edebilir ve ABD ile müttefikleri için yeni zorluklar yaratabilir.
Cumhuriyetçi Senatör Cynthia Lummis, Kongre’ye “Boosting Innovation, Technology, and Competitiveness Through Optimized Investment Nationwide (BITCOIN) Act” adlı tasarıyı sundu. Tasarı, ABD’nin 35 trilyon doları bulan ulusal borcuyla başa çıkmak için önümüzdeki beş yıl içinde 1 milyon Bitcoin satın almasını öneriyor.
Şu anda ABD, yaklaşık 200.000 Bitcoin’e sahip ve bu Bitcoin’lerin toplam değeri yaklaşık 20 milyar dolar. Bu Bitcoin’ler suç davalarında el konulan varlıklardan oluşuyor ve rezervin temelini oluşturabilir. Ancak Lummis’in tasarısı, hükümetin Bitcoin satın almasını ve bu varlıkları en az 20 yıl boyunca elinde tutmasını zorunlu kılarak durumu bambaşka bir boyuta taşıyor.
Bu kararın potansiyel maliyeti ise ürkütücü. Bitcoin’in şu anki fiyatı 100.000 doların üzerinde ve 1 milyon token satın almak, mevcut fiyatlarla yaklaşık 100 milyar dolara mal olacak. Eleştirmenler, bunun sanayi kullanımı olmayan ve garantili getirisi bulunmayan spekülatif bir varlık için devasa bir risk olduğunu savunuyor.
Trump destekçileri fikri savunuyor
Trump’ın destekçileri ise bu fikrin mükemmel olduğunu düşünüyor. Bitcoin’in sabit arzı ve merkeziyetsiz yapısı, enflasyona ve hükümetin kötü yönetimine karşı bir koruma görevi görüyor — özellikle ulusal borcun artması ve dolara yönelik küresel şüpheler bu nitelikleri daha cazip hale getiriyor.
Eleştirmenlerden uyarı
Ancak herkes bu fikirden memnun değil. Şüpheciler, vergi mükelleflerinin parasıyla Bitcoin satın almanın sorumsuzca bir hareket olduğunu öne sürüyor. Bitcoin’in hiçbir gelir üretmediğini ve tamamen spekülatif bir değere dayandığını vurguluyorlar.
“Hükümet, daha büyük aptalı oynuyor olur,” diyor bir eleştirmen. Bir rezerv oluşturmanın maliyeti yüz milyarlarca dolara ulaşabilir ve bu ya borç alınarak ya da daha fazla para basılarak finanse edilebilir. Her iki seçenek de enflasyonu artırabilir ve doları daha da zayıflatabilir.
Üstelik sorun yalnızca maliyetle sınırlı değil. Bir Bitcoin rezervi, bu varlığı bankalar için daha cazip hale getirebilir ve bankaların bunu kredi teminatı olarak kullanmasına olanak tanıyabilir. Eğer Bitcoin’in değeri düşerse, finansal sistemdeki etkisi çok büyük olabilir ve bu durum yeni bir kurtarma operasyonuna yol açabilir — bu sefer kripto için.
