Bitcoin, Eylül ayının üçüncü haftasına yatırımcı dayanıklılığını test eden satış baskısı altında girdi, ancak 2025’teki önceki düşüşleri tanımlayan türden bir kapitülasyonu tetiklemekten uzak kaldı.
17–22 Eylül tarihleri arasında piyasa, spot fiyatta 3.759 dolarlık bir düşüşü sindirirken, zararda tutulan coin ve UTXO yüzdesinde belirgin bir artış yaşandı. Ancak istatistiksel açıdan bu dönem, yılın stres olayları dağılımının tam ortasında yer alıyor; uç noktalarda değil.
17 Eylül’de Bitcoin fiyatı 116.478 dolardan kapanırken, dolaşımdaki arzın %6,16’sı zararda, UTXO’ların ise %2,68’i değersiz durumdaydı. Beş gün sonra, fiyat 112.719 dolara gerilediğinde bu oranlar sırasıyla %11,12’ye ve %5,35’e yükseldi.
Bu, zararda olan arzda yaklaşık beş puanlık ve zararda olan UTXO’larda 2,7 puanlık bir artışı ifade ediyor. Açık bir yükseliş olsa da yılın en kötü seviyelerinin oldukça altında.
Net Gerçekleşmemiş Kâr/Zarar (NUPL), gerçekleşmiş maliyet bazına göre toplam kâğıt üzerindeki kârı ölçen bir gösterge olarak, aynı dönemde 0,541’den 0,524’e geriledi. Bu da piyasayı daha düşük kârlılığa doğru itti ancak kritik eşiklerden hâlâ uzak tuttu.
Spot hacim %26,7 arttı, bu da düşüş hareketine aktif satışların eşlik ettiğini gösterdi. Ancak 23 Eylül’de fiyat 113.163 dolar civarında dengelenirken hacim çöktü. Bu desen, Pazartesi günkü düşüş etrafında kısa ve keskin bir aktivite artışını, ardından devam eden bir hızlanma yerine bir durgunluğu yansıtıyor. Bu sıra, yılın başlarındaki düşüşlerden farklılaşıyor; o dönemlerdeki gerilemeler kalıcı hacim sıçramaları ve zincirleme kayıplarla karşılanmıştı.
Eylül verilerinin yıl geneliyle karşılaştırılması bu ayrımı netleştiriyor. Mart sonu ve Nisan başındaki daha derin düşüşte fiyat 70.000 dolarların ortalarına kadar gerilerken, zararda olan arz yaklaşık %26’ya, zararda olan UTXO’lar ise %12’ye kadar yükselmiş, NUPL ise 0,425’e kadar düşmüştü. Bu değerler ilkbahar dönemini dağılımın en uç kısmına, yani %95–99’luk stres dilimine yerleştirmişti. Buna karşılık 22 Eylül verileri, zararda olan arz için yaklaşık %59’luk dilime, zararda olan UTXO’lar için %69’luk dilime ve NUPL için ise %25’lik dilime denk geliyor.
Dağılımın ortasında yer almak, piyasanın olası daha fazla düşüşü nasıl absorbe edebileceği konusunda önemli çıkarımlar barındırıyor. Bu durum, altı haneli fiyatlarda yalnızca 3.700 dolarlık mütevazı bir geri çekilmenin bile arzın birkaç puanını zarara sokabildiğini ve kâr marjlarının tüm zamanların en yüksek seviyelerine yakın bölgelerdeki esnekliğini yansıttığını gösteriyor.
Ancak bu genişleme, tarihsel olarak daha derin kapitülasyonlarla (örneğin kısa vadeli yatırımcıların gerçekleşmiş fiyatı) çakışan eşiklerin çok altında kaldığı için piyasanın gerçek stresle karşılaşmasına daha hayli mesafe bırakıyor. Bu düşüş, gerçekleşmemiş zararları artırdı fakat sistemi kırılma noktalarına yaklaştırmadı.
Bu yapı ikili bir gerilim yaratıyor. Eğer fiyat istikrar kazanır veya toparlanırsa, su altında kalan arzın yüksek payı hızla tekrar kâra dönebilir ve yatırımcıların güvenini pekiştirebilir. Ancak düşüşler yeniden başlarsa, zarar oranları tarihsel stres olaylarının kümelendiği %20+ bölgesine doğru hızlanabilir. Bu nedenle, zararda olan arzın %23’ün üzerine çıkması, zararda olan UTXO’ların %10’u aşması ve NUPL’nin 0,47’nin altına düşmesi gibi eşikleri izlemek, baskının sıradandan olağandışına kaydığını anlamanın en iyi yolu olmaya devam ediyor.
Dolayısıyla 17–23 Eylül dönemi bir kırılma değil, bir sarsıntı olarak öne çıkıyor. Bitcoin’in piyasa yapısı, orta ölçekli bir fiyat düşüşünü absorbe etti, gerçekleşmemiş zararları yatırımcı grupları arasında yeniden dağıttı ve kârlılıkta görünür ama endişe verici olmayan bir daralma üretti.
2025’in başlarında yaşanan dramatik stres olaylarının aksine, bu hafta piyasanın yüksek nominal fiyatlarda dayanıklılığını gösterdi; aynı zamanda katılımcılara, gerçekleşmemiş marjların kritik psikolojik seviyelerin altındaki geri çekilmelere karşı hâlâ hassas olduğunu hatırlattı.
